13 Nisan 2017 Perşembe

YARI FINALI FABRI'YE ARMAĞAN EDELIM!

YARI FINALI FABRI'YE ARMAĞAN EDELIM!



Fransız taraftarların "yavuz hırsız, ev sahibini bastırır" atasözüne tam oturan, önce yaptığı sonrada mağduru oynadığı olaylar yüzünden 45 dakika geç başladı mücadele.

Şenol Güneş ; Aboubakar ve Quaresma'nın olmamasından dolayı klasik Beşiktaş formasyonunda değişiklik yapmak zorunda kaldı. Tosiç sol bekte Adriano sol önde ve Mitrovic  stoper bölgesinde  maça başlayınca, Beşiktaş'ımızın ezberlenen defans kurgusu da alarm verdi.

Talisca'nın akıl dolu pası ve Babel'in golünden sonra Şenol Hoca gelen tehlikenin farkına vararak maça başladığı kadro içinde değişiklik yaptı. Gönül-Marcelo-Tosiç-Adriano dörtlüsü ile defans hattını sağlamlaştıran Şenol Güneş  göbeği Mitroviç -Atiba'ya teslim etti.

Bu değişiklik özellikle Oğuzhan'ın maçın 25. dakikasından sevmediği 10 numara pozisyonuna kayması da demekti aynı zamanda.

Beşiktaş'ı ilk kez ilerde bu kadar top tutamazken gördük. Babel dışında dripling yapıp top taşıyacak futbolcu da olmayınca oyun bir süre sonra squash maçına döndü. Defans'tan atılan her top Lyon duvarına çarpıp tekrar atak olarak Beşiktaş kalesine geldi.

Quaresma ve Aboubakar'ın eksikliği özellikle bu dakikalarda çok hissedildi. İki patlama yapan, driplingli oynayan ve top tutabilen oyuncunun aynı anda olmaması savunma hattımızı fazlasıyla zorladı.

Tolgay ve Necip ile orta sahaya dinamizm getirmek istesek de iki futbolcunun da verilen görevleri yerine getiremediğini ve bir farklılık yaratamadıklarını söylememiz yanlış olmaz.

Yaklaşık 40 dakika süren bu Lyon baskısına da iyi dayandık. Buldukları ciddi pozisyonların ve gollerin hepsinde bariz hatalarımız oldu. Atiba - Marcelo - Talisca ve Fabri'nin 4 bireysel ölümcül hatasından 2 dakika içinde 2 gol bulup, avantajı yakaladılar.

Özellikle Fabri'nin yaptığı hata için diyecek kelime bulamıyorum. Gereksiz yere topla oynaması ve çalım atması cidden kabul edilemez. Sanırım dün gece hepimiz gibi Fabri'de uyuyamamış ve çok büyük pişmanlık yaşamıştır.

Sonuç  olarak deplasmanda 2-1'lik skor ne olursa olsun, kötü değil. Vodafone  Arena'da Quaresma'lı kadromuzla  bu turu atlayacağımıza olan inancımı koruyorum.



Hadi çocuklar yarı finali Fabri'ye armağan edelim...  

3 Nisan 2017 Pazartesi

Çocuklar İnanın, İnanın Çocuklar / Mert Erensal Yazdı l

Çocuklar inanın, inanın çocuklar


Gençlerbirliği ligimizin yıllardan beri agresif oyun tarzıyla kendini kabul ettirmiş takımlarından... Dar alanda sıkı ve sert pres, taktik faullerle rakibin etkili silahlarını etkisiz hale getirmek takımın oyun felsefesi...

İlk yarının son dakikasına kadar da bu oyunla maça tutunmayı başardılar..

Ama Quaresma'nın ortası Babel'in akıl dolu asisti ve Ouşan'ın güzel golü aslında Gençlerbirliği için maçın bitiş düdüğüydü.

Beşiktaşımız skoru yakaladıktan sonra durmak yerine açık veren rakiplerine arka arkaya öldürücü darbeler vuruyor. Dün akşamda farklı olmadı.

Sağlı sollu ataklar, pozisyonlar, ve birbirinden güzel 2 gol Kara Kartallara haklı ve rahat galibiyeti getirip, şampiyonluğu müjdeledi.

Tolga Güven Tazeledi

Fabri ve Beşiktaş tribününün ayrı bir kimyası ve uyumu var. O bizi, bizde onu çok sevdik. Dün akşam sakatlanıp çıkarken, hepimiz içimizden "eyvah" dedik. Tolga'nın geçmişte önemli maçlarda yaptığı hatalardan dolayı refleks olarak "eyvah" diyoruz.

Fakat Fabri rekabeti Tolga'yı hırslandırmış. Oyuna girer girmez ceza sahasını terk edip, topa ayakla yaptığı müdahaleyi yanlış hatırlamıyorsam ilk kez görüyorum. İkinci yarının başında korner pozisyonundaki refleksi de aslında maçın kırılma anıydı.Müthiş kurtardı.

Tolga uzun zaman sonra tekrar geçtiği kalesinde bir nevi güven tazeledi.

Gökhan Gönül - Babel - Ouşan - Talisca dün akşam Beşiktaş'ın kare asını oluşturdular.
Bu takım, bu taraftar ve Şenol Güneş 15. şampiyonluğa inanıyor.. Artık sayılı günler kaldı...


Çocuklar inanın, inanın çocuklar


Güzel günler göreceğiz Güneşli günler